KÜL SERAMİK
Ürün Adı:
Smokinli Boğa Büst Dekoratif Obje -
"Beklersen sana geleni, gidersen istediğini alırsın.”
Açıklama:
Kuvvetin ve kararlılığın evrensel simgesi
olan boğa figürü, bu kez klasik bir smokinle karşınızda. Hem maskülen hem zarif
bir duruş sergileyen bu el yapımı dekoratif obje, yaşam alanlarına sofistike
bir enerji katıyor. “Güç, zarafetle buluştuğunda gerçek karakter ortaya çıkar.”
anlayışıyla tasarlanan bu eser; liderlik, stil ve özgüveni simgeliyor.
Ürün Özellikleri:
-Malzeme: PES obje üzerine siyah, beyaz,
kahve ve gri tonlarda paslı akrilik boya ve metalik altın rengi
uygulaması.
-Ağırlık: 1.470 gram.
-Boyut: 15 cm en, 23 cm boy, 30 cm
yükseklik.
-Renk: Paslı akrilik boya detayları.
-Kullanım Alanı: Salon, ofis, kitaplık veya
vitrin dekorasyonu için ideal.
-Bakım: Nemli bir bezle temizlenebilir,
direkt güneş ışığından koruyun.
Hikayesi:
Smokinli Boğa, klasik güç sembolünü çağdaş yorumla birleştiren özgün bir
tasarımdır. Karizmatik ve estetik görünümüyle dikkat çekerken, aynı zamanda
içsel disiplin, zarafet ve modernliğin bir araya geldiği güçlü bir duruş sunar.
Bu obje, güç sahibi olmanın sadece fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal bir
dengeyle anlam kazandığını hatırlatır.
Bakım Talimatları:
Ürününüzün uzun ömürlü olması için nazikçe
nemli bir bezle temizleyin ve sert kimyasallardan kaçının.
Paketleme ve Kargo:
-Ambalaj: Çevre dostu, %80 geri
dönüştürülebilir ambalaj kullanıyoruz.
-Kargo: Siparişiniz 10-14 iş günü içinde
kargoya verilir.
-İade: 30 gün koşulsuz iade garantisi ile
güvenle alışveriş yapabilirsiniz.
İletişim:
Bazen ellerim çamura ya da boyaya bulanmış,
yeni eserler üretmekle meşgul oluyor. Mesajlarınıza en kısa
sürede döneceğim. Sabrınız için... Teşekkürler!
Özel Siparişler:
Smokinli boğanın farklı renk, duruş veya
detaylarla yeniden yorumlanmasını ister misin? Bize ulaş, birlikte senin için
kişiselleştirelim.
İsterseniz:
Bu karakter dolu Smokinli Boğa Büstü’nü
şimdi sepetine ekleyerek yaşam alanına güçlü ve şık bir dokunuş katabilirsin!
Bir Hint masalına göre, kedi korkusundan dolayı devamlı endişe
içinde yaşayan bir fare vardır. Büyücünün biri fareye acır ve onu bir kediye
dönüştürür.
Fare, kedi olmaktan son derece mutlu olacağı yerde bu kez
de köpekten korkmaya başlar. Büyücü bu kez onu bir kaplana dönüştürür.
Kaplan olan fare, sevineceği yerde avcıdan korkmaya başlar. Büyücü bakar ki, ne yaparsa yapsın farenin korkusunu yenmeye imkan yok. Onu eski haline döndürür. Ve der ki,
“Sen cesaretsiz ve
korkak birisin. Sende sadece bir farenin yüreği var. O yüzden ben sana yardım
edemem.”
Ünlü yazar Shakespeare, bu konuda şöyle diyor:
“İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için sevmekten korkuyor…
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.
Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.
Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği
için.
Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği
için.
Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için.”
O kadar çok korkuyoruz ki, korkularımızdan yaşamaya zaman kalmıyor. Oysa mutluluk, eyer vurulacak bir at değil. Garantisi yok, süresi yok. Onun için mutluluk yakalandığında, korkmakla vakit kaybetmek yerine, onu değerlendirmek gerek. Ama bunu kaçımız başarıyor?