KÜL SERAMİK
Ürün Adı:
Dini Küp Dekoratif - “Sen yola çık.
Yol sana görünür.”
Açıklama:
Her
yüzeyinde dini harfler ve kelimeleri taşıyan bu el yapımı küp biblo, inançla
şekillenmiş bir içsel huzur objesidir. “Söz, kalbin yankısıdır.” anlayışıyla
oluşturulan bu eser, maneviyatı estetikle buluştururken, evinize derin bir
anlam ve dinginlik katıyor.
Ürün Özellikleri:
-Malzeme: Ham MDF küp üzerine akrilik
boya uygulaması ve akrilik boyalı seramik dini motif objeleri
-Ağırlık: 450 ±50 gram.
-Boyut: 10 cm en, 10 cm boy, 10 cm yükseklik.
-Renk: Siyah akrilik boya ve altın yaldız.
-Kullanım Alanı: Salon, ofis, kitaplık veya
vitrin dekorasyonu için ideal.
-Bakım: Nemli bir bezle temizlenebilir,
direkt güneş ışığından koruyun.
Hikayesi:
Dini
Küp, her bir yüzeyinde taşıdığı ilahi sözlerin ve anlamların sessizce
yankılandığı bir duruş sergiler. Harfler, sadece birer sembol değil; aynı
zamanda gönül yolculuğunun sessiz rehberleridir. Bu obje, inancın estetikle
ifadesidir.
Bakım Talimatları:
Ürününüzün uzun ömürlü olması için nazikçe
nemli bir bezle temizleyin ve sert kimyasallardan kaçının.
Paketleme ve Kargo:
-Ambalaj: Çevre dostu, %80 geri
dönüştürülebilir ambalaj kullanıyoruz.
-Kargo: Siparişiniz 10-14 iş günü içinde
kargoya verilir.
-İade: 30 gün koşulsuz iade garantisi ile
güvenle alışveriş yapabilirsiniz.
İletişim:
Her harf gibi, her mesajınız da
kıymetlidir. Ellerim seramikle meşgulken bile, geri dönüşlerimde sizi
bekletmemeye çalışırım. Teşekkür ederim
Özel Siparişler:
Kendi anlam dünyanızı yansıtan farklı dini
motif ya da yazılarla kişiselleştirme isterseniz, lütfen benimle iletişime
geçin.
İsterseniz:
Bu manevi anlam taşıyan Dini Küp Biblo’yu
şimdi sepetinize ekleyin ve yaşam alanınıza huzurlu bir derinlik kazandırın.
Bir gün,
uçsuz bucaksız bir ovada, kibirli fare telaşla koşuyordu. Peşinde, keskin pençeleriyle
bir kedi vardı. Fare, can havliyle bir ineğin yanına sığındı. Nefes nefese,
yalvarmaya başladı:
“İnek kardeş, ne olur beni kurtar! - Biliyorum daha önce seni çok kızdırdım. Ama ben ettim, sen etme! Şu kedi belasından
kurtulayım, gör bak, nasıl uslu bir fare olacağım! Bana yardım edersen asırlar sonra bile bizi yazacaklar!”
İnek, farenin çaresiz haline bakıp bir an düşündü. Sonra, sakin bir sesle, “Peki, uzatma, geç arkama,” dedi.
Fare, sevinçle ineğin arkasına saklandı. Ancak inek,
beklenmedik bir şey yaptı: Fareyi dışkısıyla örttü. Fare, şaşkınlık ve
çaresizlik içinde, sadece kuyruğunu dışarıda bırakarak öylece kaldı.
Kedi ise ovaya vardığında bitkin düşmüştü. Düzlükte sadece ineği gördü. “Belki fareyi görmüştür,” diye düşünüp son gücüyle ineğin yanına geldi.
Gördüğü manzara karşısında
kahkahalarla güldü: İneğin ardında taze bir dışkı yığını ve onun içinde dimdik duran bir kuyruk sallanıyordu. Kedi, yavaşça yaklaştı, kuyruktan fareyi çekip çıkardı
ve anında parçaladı.
Mevlana, bu hikayeden üç ders çıkarır:
Birincisi: Senin üzerine “şey” atan herkes düşmanın değildir.
İkincisi: Seni “şey” den kurtaran herkes dostun değildir.
Üçüncüsü: Bu kadar “şey” in içinde kuyruğu dik gezmenin âlemi yoktur.