KÜL SERAMİK
Ürün Adı:
Şans Küpü Dekoratif- “Dünya,
vazgeçenleri değil, azmedenleri hatırlar.”
Açıklama:
Hayat bazen bir zar kadar sürprizlerle dolu…
El yapımı bu dekoratif küp biblo, her köşesinde farklı bir sembolle şansı,
kaderi ve ihtimali temsil ediyor. "Şans, hazırlıklı ruhların yol
arkadaşıdır." felsefesiyle şekillendirilen bu özgün parça; minimal tarzı
ve anlamlı duruşuyla evinize uğur, ofisinize ilham taşıyacak.
Ürün Özellikleri:
-Malzeme: Ham MDF küp üzerine akrilik
boya uygulaması ve akrilik boyalı seramik yonca, at nalı, fil ve uğur
böceği objeli
-Ağırlık: 450 ±50 gram.
-Boyut: 10 cm en, 10 cm boy, 10 cm yükseklik.
-Renk: Kırmızı, haki, krem akrilik boya.
-Kullanım Alanı: Salon, ofis, kitaplık veya
vitrin dekorasyonu için ideal.
-Bakım: Nemli bir bezle temizlenebilir,
direkt güneş ışığından koruyun.
Hikayesi:
Şans Küpü, rastlantıların gizemini ve insanın kendi kaderine dokunuşunu
simgeler. Üzerinde yer alan semboller; bolluk, huzur, koruma ve fırsatı temsil
eder. Her yüzeyi farklı bir anlama işaret ederken, tümü birlikte şansa bir
çağrı yapar.
Bakım Talimatları:
Ürününüzün uzun ömürlü olması için nazikçe
nemli bir bezle temizleyin ve sert kimyasallardan kaçının.
Paketleme ve Kargo:
-Ambalaj: Çevre dostu, %80 geri
dönüştürülebilir ambalaj kullanıyoruz.
-Kargo: Siparişiniz 10-14 iş günü içinde
kargoya verilir.
-İade: 30 gün koşulsuz iade garantisi ile
güvenle alışveriş yapabilirsiniz.
İletişim:
Her detayını elde işlediğim bu parçayı
soruların ya da özel isteklerin olursa memnuniyetle konuşuruz. Mesajlara dönüş
sürem kısa, ama sevgiyle dolu.
Özel Siparişler:
Kendi şans sembollerini taşıyan bir küp mü
hayal ediyorsun? Özel siparişlerle senin için anlamlı bir eser
hazırlayabilirim.
İsterseniz:
Şimdi bu özgün Şans Küpü’nü sepetine
ekleyerek mekânına anlam, hayatına sembolik bir şans dokunuşu katabilirsin.
Güneş, okyanusun ufkunda usulca batarken, sahilin altın sarısı kumları dalgaların fısıltısıyla yıkanıyordu. Bir adam, dalgaların ritmine kapılmış, sahilde yürüyordu. Deniz kokusu ciğerlerini doldururken, uzakta telaşlı bir hareket dikkatini çekti. Biraz yaklaştığında, bir kişinin sahile vurmuş deniz yıldızlarını tek tek toplayıp denize attığını fark etti. Şaşkınlıkla durdu ve merakla sordu:
“Bu deniz yıldızlarını neden denize atıyorsun?”
Kişi, bir
an bile duraksamadan, elindeki deniz yıldızını dalgalara fırlattı ve nefes
nefese yanıt verdi:
“Yaşamaları için. Güneş yükseliyor, sular çekildi. Eğer burada kalırlarsa,
kuruyup ölecekler.”
Adam,
sahile şöyle bir göz gezdirdi. Kumların üzerinde, binlerce deniz yıldızı,
parıldayan küçük mücevherler gibi uzanıyordu. Bazıları hâlâ nemliydi, bazıları
ise güneşin kavurucu sıcağında soluklaşmaya başlamıştı. Adam, kaşlarını çatarak
tekrar sordu:
“İyi ama, burada sayısız deniz yıldızı var. Hepsini kurtarman imkânsız.
Saatlerce uğraşsan bile, çoğuna yetişemezsin. Bu çaban neyi değiştirecek ki?”
Kişi, bir an durdu. Elinde tuttuğu deniz yıldızına baktı; küçük, narin yaratık, avucunda hafifçe kıpırdanıyordu. Gözlerinde kararlı bir ışık parladı.
Yere eğildi, bir
başka deniz yıldızını daha aldı ve nazikçe denize fırlattı. Dalgalar, onu
kucaklayıp derinliklere taşırken, adama döndü ve sakin bir sesle dedi:
“Bak, onun için her şey değişti.”
Adam, bir
an sustu. Denize ulaşan deniz yıldızının dalgalarda kayboluşunu izledi. Bir şey
söylemek istedi, ama kelimeler boğazında düğümlendi. Kişi, hiç durmadan devam
etti; her bir deniz yıldızını özenle toplayıp suya bırakıyordu. Adam, onun
yorgun ama kararlı hareketlerini izlerken, içinde bir şey kıpırdadı. Eğildi,
bir deniz yıldızı aldı ve o da denize attı. İkisi, sessiz bir uyum içinde,
dalgaların şarkısına eşlik ederek çalışmaya devam etti. Sahilde binlerce deniz
yıldızı olsa da, her biri için bir umut vardı.